Malatya Ticaret Borsası Başkanı Ramazan Özcan, zirai donun kayısılara önemli bir zarar vereceğini vurguladı ve depreme giren bölgelere yönelik daha fazla desteğin olması gerektiğini belirtti, aynı zamanda bu bağlamda pozitif ayrımcılığa ihtiyaç duyacaklarını ifade ettiler.
Ramazan Özcan, solusikakicom'a verdiği açıklama sırasında, 11 Nisan tarihindeki kar ve soğuk hava sonrasında zirai bir don yaşadığımızı hatırlattı.
Özcan, Malatya'daki Tarım Sigortaları Havuzu (TARSİM) ekibinin yılda yaklaşık 500 milyon dolara ulaşan kayısının ithal edilmesi için hasarları belirleme çalışmaları üzerinde çalıştığını söyledi.
Özcan'a göre, zirai donda 30'dan fazla ili etkilemiştir. Bu durumu şu şekilde dile getirdi:
Sanırım en çok etkilendiğiillere başta Malatya geliyor. Kayısını bilirsiniz, bölgede üretilmiş bir ürün ve aslında çevresindeki iller de bu konuda oldukça önemli gelirler sağlamaktadır. Seçkin zamanlarda yetiştiricilikten işleme, işlemeyi ithale kadar her aşamada büyük ölçüde çalışanları istihdam ediyoruz. Yıllık hedefimizi 750 milyon dolar olarak arttırdığımız gibi önemli bir ihracat potansiyele sahip bir ürün. Malatya dünyanın kurudaki ve taze kayısı üretimi için merkez haline gelmiştir. Orjinal marca değer kazanan sizlersiniz; Avrupa Birliği coğrafi işaretli kayısı ise son derece önemlidir.
📱 Haberler artık sizi ziyaret etsin
Solusikaki.com'un WhatsApp kanallarına katılarak, önemli haberler doğrudan cebinize ulaşsın.
🔹 Güncel olaylar, özel bilgi, analitik içerik, fotoğraflar ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için solusikaki.comCanlı
Zirai_don sonrasından sonra devletten yardım umduklarını belirten Özcan, böyle devam etti:
"Hükümetimizin kesinlikle afet nedeniyle bir kararı olacaktır, ancak özellikle depremler olan bölgedeyiz, bu yüzden olumlu ayrımcılığı umuyoruz. Pandemiden sonra gelen ve Elazığ'ın Sivrice kasabasında yaşanan 2020 depremi hatırlıyorum. O zamanlarki yarasına yeni bir darbe gibi, şubat ayındaki 2023 depremini yaşadık. Şehrin tüm ticaret yapısının ve ekonomisinin temeli olan şeydir, öncelikle kayış şeklindeki bir meyvedir. Üreticilerimiz doğal olarak ilk zarar gören kişilerden oluşurken, aynı zamanda esnaflarımız, ticareti yapan arkadaşlarımız da büyük zararlara uğramaktadır; çünkü Türkiye'nin kurutulmuş meyveleri ihracatı ciddi şekilde etkilendi." Note: I have preserved "Pandemic", "Elazığ", "Sivrice", "Türkiye" since they refer to places or concepts which do not require translation within this context.
Özcan, kentin hem Elazığ hem de Kahramanmaraş Depremleri'nden etkilendiği gibi, tarım üretimindeki zorluklar nedeniyle çiftçilerin ziraî tahıllar kullanarak zorlu bir dönemde geçtiklerini belirtti.
Özcan, Kayısı'nın bölgenin ekonomisindeki öneminin belirleyici olduğunu vurguladı: "Her sene bölgede birçok aileyi bu hasat dönemleri Misafir ediyoruz. Ürettiğimiz ürünlerle dışarı ithalatta bulunurken, aynı zamanda imalat yerlerimize önemli ölçüde iş fırsatları sunuyoruz. Bu nedenle, sadece yaklaşık 50 bin ailenin ekonomik durumunun iyiliği için gerekli olan bir ürün kaybedersek, hem Malatya'da hem de tüm bölgesinde kazanç sağlayan önemli bir üründür." dedi.
"TARSİM zorunluluğu gelmeli"
Özcan, tarım sigortalamanın öneminini vurguladığında şu notları yaptı:
Hadise ile ilgili ilk anladığımızdan beri özellikle Tarım ve Orman Bakanlığı Genel Müdürlüğü genel soruşturmalar yapmaktadır; aldıkları ihbarlar ışığında konumu belirlenecektir. TARSİM'ın sigortalamayı güncelleme ihtiyacı var çünkü şu anda yürürlükte olan düzenlemeler, bize düşen fizyolojik nedenler, ani yağmurlar veya taşkınlarda yaşananlar dikkate alındığında, bugünkü felaketler bağlamında bazı düzenleme eksiklikleri ortaya çıkmaktadır ve bu ürünler üreticilerini zarara uğratıyor. Bu yüzden, TARSİM'nin düzenlenmesine bağlı olarak güncellenmesi gereklidir ancak aynı zamanda kesinlikle TARSİM zorunluluğunun getirilmesi şarttır. Üreticinin her yılda da zor durumlara girmemesi için devletimizin bu olaylara karşı uygun tedbir almaması gerektiğinden dolayı, mutlaka TARSİM'e benzer şekilde zorunlu bir sigorta bölgesi açılmalıdır.